7 Nisan 2010 Çarşamba

Bu yatış şeklini az önce söylemeyi unutmuşum. Göstermek istedim.
05.03.2010
Yengem benimle resim çektirip, blogumunda yayınlansın diye saçlarını yaptırıp gelmiş :) Değerli bir insanım. Benimle ancak bu şekilde görüntülenebiliyor insanlar :)

Mamişini yiyen Can.
03.03.2010
3 çeşit uyuma şekli vardır.

1-Serbest uyuyuş. Uykum geldiği zaman yerde yorganım üstünde ya da beşiğimde uyuyuşum.
2-Omuz uyuyuşu. Babamın omuzunda onun kukusunu içime çekerek uyuyuşum.
3-Ayakta uyuyuş. Bilek kısmına koyulan bir yastığın sallanması vesilesiyle sersemletilip uykuya dalışa zorlama şekli :)

01.03.2010
Serkan abim ve ben. Futbolcu kendisi. Upuzun boyu var. Çook yüksek :) Büyüyünce ben de onun gibi olacağım inşallah.

28.02.2010
Uykum geldiği zaman anneannem beni beşiğimin içerisine koyuyor. Ben orada yastığımla oynuyorum uyuyana kadar. Bu sahne benim haberim yokken çekilmiş. Yastığı üzerime almış uyuyup kalmışım :) Mışıl mışıl...


Gürkan abim beni sevmeye gelmiş. Kendisi bu sene üniversite sınavlarına girecek. Çok çalışıyor çok. Arada gel yanıma abicim, alayım senin stresini :)

26.02.2010
Aynalara ilk zamanki gibi çok merakım kalmadı. Eskiden hiç önünden ayrılmak istemezdim. Çözdüm bu nesneyi. Oradaki benim ta kendimmiş :) Herşey zamanla tecrübelerle öğreniliyor. Deneyci kuram . David Hume'um "Tabula Rasa" sı misali (Bir not: Annem bu günlerde okuduğu kitabın etkisinden pek kurtulamıyor. Empati). Şimdi ise önünden geçerken ilgimi çekmeye devam ediyor hala.




25.02.2010
Kenny enişte ve halacık...



İlk defa bir salıncağa biniyorum . Korktum galiba hemen ağlamaya başlamışım. İlk deneyim başarısız :)

Tabi birde tadına bakmak lazım yeni bişe sonuçta :) Bebeksel bir içgüdü...


Ne güzel bir poz.

22.02.2010
Halacık geldi İskoçya'dan. Çok özlemişim çok :) Kucağında ne de rahatım.


Babannem "Sırın" yaptı. Sivas'a özgü bir tür geleneksel yemek. Tadına da doyum olmuyor doğrusu.
21.02.2010
CAN'dan kareler

16.02.2010

Uyuyan can. Kaplumbağa yatışı

17.02.2010

Sinbad'ım benim

20.02.2010
Canım'ın diş hediği günü. Alt çenede iki tane küçük beyazlık belirginleşti. Geliyorlar :) Anneanne hemen bir organizasyon yaptı. Börekler pastalar yapıldı, komşular akrabalar davet edildi. Alttaki sahneyi merak edenler için anlatayım. Gül Teyze biliyormuş bu adeti. Tepsiye evde bulunan ve çeşitli meslekleri yansıtan malzemeler konuldu. Tarak, makas, ilaç, ayna, bilezik... gibi.Ve cancağızımın önüne koyulan bu tepsideki malzemelerden alması istendi. İlk önce makası aldı. Herkes kuaför olacak diye bağrıştı. Hemen ardından ilaç kutusunu aldı bebişim. Makas ve ilaç. Ne olabilirdi ki :) Annesinin içinde ukte kalan mesleği yapmak istiyordu anlaşılan. Cerrahlık :) Hayırlısı olsun tosunum. Allah sana sevdiklerinle hep beraber sağlıklı, huzurlu, mutlu bir hayat nasip etsin inşallah.



Yeter teyzem ve Ece ablam. Diş hediği günüme özel gelmişlerdi. Sağolsunlar.

Ve ve. İşte karşınızda Tiramisu. Ben üzerine kivi koyarak kendime göre özelleştirdim. Test edildi ve onaylandı, çok beğenildi.

15.02.2010
Sevgililer gününden bir anı... Moda sahili. Elinde profesyonel fotoğraf makinesi olan birini gördük ve bizim fotoğraflarımızı çekmesini rica ettik. Arkadaş gökyüzü hayranı sanırım.

14.02.2010
Banyo sonrası fok balığım benim :)

13.02.2010
Kaptan kumandan bey amca (dede), yengem ve ben. Biraz şaşkın çıkmışım :)

12.02.2010
Halamın kolyeleriyle oynamayı çok seviyorum. O da hiç kolyesiz çıkmıyor. Ne mutlu bana... :)


Favorilerimden biri. Su pompası. Son zamanlarda ağzımı pompanın deliğine dayayıp su gelmesini bekliyorum. Ama şu an bir gelişme yok. Beklemedeyim bu konuda :)

Ayy ayy şu sofraya da bir bakın. Ağzımı şapırdatıyorum. Gökhan dayı ya sen şöle bir açılsanda ben geçsem şu aradan :)
11.02.2010
Yan yan bakarım...
09.02.2010
Hüseyin amcamız çiçeklere çok meraklı. Bu çiçekleri de anneanne için getirmiş. Ne de güzel bir sarı...
07.02.2010
Çikoya bakıyorum.
06.02.2010
Banyo sonrası pamuğum benim.


05.02.2010

5 Nisan 2010 Pazartesi

Can artık daha profesyonelce ayakta duruyor. Mutfak dolaplarıyla arası da çok iyi...

05.02.2010

10 Mart 2010 Çarşamba

Aynalar, aynalar...

Zeynap ablanın kuşu çiko. Zeynep abla tatildeyken kuşuna biz baktık iki hafta kadar. Daha sonra öğrendik ki kuşun asıl adı Buncukmuş. Boncukcuğum özür dileriz senden, sana kısa bir süre de olsa kimlik karmaşası yaşattığımız için.

02.02.2010
Banyoya hazırlık yapan Can. Bayılıyor bayılıyor soyunmaya. Soyunmaya ne kadar bayılıyorsa, giyinmekten de o kadar haz almıyor. Çok zor oluyor gerçekten.


Banyo sonrası o kadar yorgun düşmüşkü, mamasını verirken uyuyakalmış. :) Bitkin Can :)

27.01.2010

Gökhan dayıyla Ecem abla ve sonrasında da Kaptan dede gelmiş :)

26.01.2010
Anneanne oğlumu kar oynamaya çıkarmış. Kar yağdıktan sonra pırıl pırıl hava ve bulutların arasında gülümseyen güneş... Bu temiz hava Can'cağızı çarpmış galiba. Baksanıza eve gelir gelmez düşüp kaldı çok sevdiği yorganının üzerine :)


26.01.2010
Bebişimin annemlerdeki beşiğini kuşlarla süsledik. Çok seviyor kuşları. Pırrrrrr.... diye uçuyor kuşlar. Güzel oğlum benim.

25.01.2010

4 Mart 2010 Perşembe

Annişimle camdan bakıyoruz... ve ağaçtaki kuşlar


Bu güzel kumru camımızın önüne geldi. Anneannecik camın önüne ekmek kırıntıları atıyor ben kuşları daha yakından izleyebileyim diye.

25.01.2010